Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyü yakınındaki Alexandria Troas Antik Kenti’nde yaşayanların 2 bin yıl önce inşa ettiği su kanal sistemlerinin hala fonksiyonelliğini koruduğu bildirildi.
Kazı Heyeti Başkanı ve Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin, Hellenistik dönemden itibaren teraslar üzerine kurulmuş bir yerleşim planına sahip olduğunu söyledi.
Roma döneminde de bu yerleşim sisteminin aynen korunduğunu, Hellenistik dönemden itibaren ise en yukarıdaki tiyatro terasından başlayıp, denize doğru devam eden temiz su iletim hatları ile atık su kanallarının kentte mevcut olduğunu dile getiren Öztepe, “Koruma alanındaki bu su kanal sistemlerini tanıyabiliyoruz. Bunlar son iki yıldır kazdığımız sondajın içerisinde, kentteki caddenin hemen güney kanadındaki bir dükkanın yakınında ortaya çıkan büyük, taştan atık su kanalı olduğu gibi daha küçük ölçekte yine taşla örülmüş atık su kanalları şeklinde olabiliyor” diye konuştu.
Öztepe, kentteki yapılara su taşıyan pişmiş topraktan künklerle oluşturulmuş su iletim hatlarının da varlığını tespit ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Bunların yönleri çok farklı olabiliyor. Yapılardan ana kanala bağlantı sağlayan küçük su kanalları var, bir de mesela cadde boyunca tespit ettiğimiz hala yağmur sularının toplandığı kanallar bulunuyor. Bu da bize gösteriyor ki günümüzden yaklaşık 2 bin yıl önce inşa edilmiş kanal sistemleri hala fonksiyonel. Yer altı sularının buradaki kanallarda toplanıp denize kadar ulaştırıldığını söyleyebiliriz.”
– “Teknolojimiz çok daha üst düzeyde ama…”
İnsanoğlunun bugünkü bilgi birikiminin çok fazla olduğunu anlatan Öztepe, şunları kaydetti:
“Teknolojimiz çok daha üst düzeyde ama antik dönem ile günümüzdeki modern insanı ayıran en önemli özellik teknolojik farklılığın dışında, belki yaptıkları işe olan yaklaşımları. Yani, sanata, mimariye verdikleri değer. Antik dönem mimarlığı, gerçekten günümüzde hala bazı bölgelerde, coğrafyalarda çözüm bulmakta zorlandığımız konuların başında geliyor. Biz arkeologların en büyük dileği ve hedeflerinden bir tanesi sadece kazıları yapıp, bu önemli yapı ve kentleri gün ışığına çıkarmak değil. Bu dönemlerde oluşturulmuş çözümleri, ortaya çıkan bilgi birikimlerini bir şekilde günümüzde de kullanılabilir hale getirmek istiyoruz. Bakıyorsunuz bundan 2 bin yıl önce Anadolu’da insanların ortaya koyduğu çözümler bugün hala geçerliliğini koruyor. O yüzden diyoruz ki bu toprağın kültüründen mutlaka faydalanmalıyız. O dönem işçiliği, evet kaliteli işçilik. Belki işçiliğin bu kadar kaliteli olmasının sebebinin bir tanesi de iş ahlakıdır diyebiliriz. Bu noktada da vurgu yapmak lazım.”
http://www.bloomberght.com/